Kanada 1970 yılına kadar İngiliz ölçü birimini kullanan ülkeler arasındaydı. Kanada o yıl aldığı bir kararla İngiliz ölçü birimini kullanmayı bırakmak adına “Metrikleşme” adını verdikleri bir politika izlemişlerdi. Metrik sistemin tüm ülkede kullanılmaya başlaması 15 yıl kadar sürmüştü. Kanada’ya ait olan Air Canada’nın bu değişime ayak uydurması endüstrideki diğer şirketlere nazaran daha zordu çünkü bu değişim bir hayli maliyetli ve meşakkatliydi.
Gimli Planör Olayı ve Birim Ölçüm Sistemi
Uçaklar yeni bir uçuşa çıkmadan önce yer servisleri tarafından yakıtları kontrol ediliyor, eğer gerekirse yakıt yeterli seviyeye kadar dolduruluyordu. Kanada metrik sisteme geçiş aşamasındayken havayolu bu değişime ayak uydurmaya başlamıştı lakin yer servisleri bu değişimden bir haberdi. Yer servisleri 22,300 pound ağırlığındaki bir uçuş için ne kadar yakıt yüklemeleri gerektiğini hesaplarken aslında ölçüm birimi pound değil kilogramdı. Kısacası uçağa gereğinin yarısı kadar yakıt yüklemişlerdi ve bu yerden 12,500 metre yükseklik gidecek bir uçağın anca yolun yarısı kadar yetecekti.
Şans eseridir ki uçağı süren pilot 10 yıllık planör eğitimi almış deneyimli bir pilottu ve yardımcı pilot çevreye oldukça hakimdi. Bu yetenekli çift sayesinde uçak 100 kilometrelik bir yolu herhangi bir itiş kuvveti olmadan sadece süzülerek tamamlayıp yolcuları sağ salim yere inebilmişti
Bu olay daha sonrasında tarihe uçağın iniş yaptığı yerin adıyla birlikte süzülmesinden dolayı “Glider” adı verilerek Gimli Glider, Türkçe adıyla Gimli Planör olarak geçti.
